DORUKTÜRK TV

6 Mayıs 2012 Pazar

Tekstil Sanayii

Tekstil sanayi
..: 18.09.2006:..

Geçen gün bir konfeksiyon ihracat firması sahibi olan bir arkadaşım ile beraber borçlu olduğu kumaşçısının yanına gittik.Havadan sudan kısa bir sohbetten sonra konu arkadaşımızın ödeyemeyeceği ve bu nedenle uzatmak istediği çeke geldi.Ne olduysa o an oldu. Kumaşçı arkadaş gitti yerine tahsilatçı kimlikli başka bir arkadaş geldi.Ya çekin karşılığını bir hafta içinde + % 10 bedeli ile ödeyeceğini ya da her türlü tahsil edebilecek güce sahip olduklarını vs. vs.
Canım Türkiyem. Bir nesil tekstilci olarak yetiştirildi, eğitim ve öğretim aldılar. Ama şu an piyasa bu tiplerin elinde.
İlk sancı 1994 İkinci darbe 1998 Üçüncü yıkım 2001 Ve en son 2005-2006.
Bu dönemler insanlarda ne şeref bıraktı ne de başka bir şey.Önce bankalar çekti krizlerde ellerini zavallı KOBİ’lerden. Sonra esnaf %10-15’lerle kırdırdı çeklerini factoring görüntülü tefecilere, oto galeri müsveddelerine. Şimdi o yıllardaki tefeciler anlı şanlı holding oldular.
Ve tüm bu süreç politikacıların gözleri önünde ve katkılarıyla gerçekleşti. Şimdi aynı politikacılar utanmadan nabız yokluyorlar, tekrar siyasete ısınmaya çalışıyorlar.
Son hükümet bunca gelmiş geçmiş hükümetlerin başaramadığını başardı ve hakikaten bu sektörü bitirdi.
Artık herkes mutlu. Parası olan iki kişiden oluşan ürün müdürü ekibiyle Çin'de ürettirdiği paçavraları utanmadan kendi marka etiketini koyarak ve yine utanmadan yıkama talimatına "ÇİN’DE ÜRETİLMİŞTİR" ibaresini yazarak satışa sundular mağazalar zincirlerinde.
Sonra törenlerde bağırdık "Ne mutlu Türküm diyene".
Trakya'ya serbest bölge kuranlar,Türkiye'nin en büyük jean firmaları, çocuk giyim markaları hepsi birer birer Çin'e gittiler.
Nerede singerci, overlokçu, reçmeci, çift iğneci, ortacı, son ütücü?
Gün ola devran döne derler ya.İşte o gün geldi. Artık bilinçli tüketici yıkama talimatına bakıyor ve "ÇİN’DE ÜRETİLMİŞTİR" yazılı ürünü almıyor ve ALMAYACAK!
Çünkü biliyor ki her aldığı ürün bu sektörde bir kişinin daha işsiz kalmasına sebep olacak.
Umut ediyoruz bu uygulamaya giden dev firmalar doğru yolu bulup tekrar özüne döneceklerdir.Yoksa memlekette müşteri kalmayacak.
Sadece Türkiye'de üretim yapan tekstil firmalarına sesleniyorum. Gelin bir seferberlik başlatalım. "TÜRKİYE'DE ÜRETİYORUM !" sloganımız olsun.
İşsizlik sorununu hep beraber çözelim.
....
Bu yazı 1766 kere okunmuştur.




tbensoy
18.09.2006
güzel yazmışsınız.ama en önemli noktayı atlamışsınız.çin malını tüketici kaliteli diye almıyor ucuz diye alıyor.ucuz etin yahnisi acı olur ama cebinde parası olmayana lezzetli gelir.insanlarımızın açlık sınırında yaşadığı ülkemizde siz insanlara bunları anlatamazssınız.adam ayakkabının kalitesini düşünmüyor ucuzluğuna bakıyor.bir zamanlar ayakkabı almak için aylarca taksit ödenirdi.buda neden korkunç yüksek kar marjları dönüyordu.sürümden kazanmak yerine üreticilerimiz bir kaç mal satarak aynı karı ediyordu.
7 yıl önce çamaşır makinesi almak kolaymıydı.şimdik asgari ücretli bile taksitle alabiliyor.haklısınız çin malını almasın kimse peki yerli üretici o zaman elbiseyi ayakkabıyı kaça satacak.vatandaş bir ayakkabıya aylarca taksitmi ödeyecek.bunun çözümü çin malını almamak değil.bilinçli üreticileri yetiştirmek.
tüketici içinse istediği kadar bilinçli olsun sonuçta cebindeki paraya göre hareket edecek ve ucuzu almak zorunda kalacak o yüzden hepsi birbirine bağlı.ekonominizi kalıcı olarak güçlendirmedikçe çin malı gibi ürünlerden kurtulamazsınız.hatta bundan sonra dünyada sıkıntı çeken ülkelerin politikacıları eskiden futbolla halkı oyalarlardı,şimdik çin mallarını getirip bakın herşey ucuz halkım herşeyi alıyor diyecekler.saygılarımla





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder