Allah aşkına bize ne oldu böyle?
Eskiden (kimilerine göre "Eski Türkiye") sınırda bir general konuşma yaptığı zaman sınırın öbür tarafındaki devlet mesajı alır ve toparlanırdı.
Müttefik, müttefik gibi davranır düşman da düşman gibi.
Eskiden bizim Kırmızı Çizgilerimiz vardı. Bilen bilir ona göre davranırdı.
Sonra kevgir olduk!
Ne caydırıcılık kaldı, ne çekinme ne de korku.
İt dalaşı, gürleyen komuta kademesi, kararlılık, Kandil'e kara harekatı... Hepsi masal oldu.
Ve adı "Yeni Türkiye" diye adlandırılan herkesin sadece konuştuğu, konuşularak yönetilmeye çalışılan bir ülke.
O kadar çok konuşuldu ki yüz göz olundu.
Tecrübesi olmayan asla bakan olma yetisi olmayan kişiler bakan oldu bu memlekette.
Sonra sonrası malum. Referandumdan sonra Hollanda'yı çok fena yapacaktık ya...
Şimdi Merkel bizi fena yapıyor. Akıl alır gibi değil.
Koskoca Türkiye'nin geldiği duruma bak.
Cumhurbaşkanlığı makamı resmen hakarete uğratılıyor.
Ne Dışişleri var ne eski monşerler...
Herkes sessizce izliyor. İtibarımızın dibin de dibine vurması için.
Yazık.
Diğer taraftan biz konuşurken ve betondan başka hiçbir şey üretmeyip inançlı nesiller yetiştirirken, her şeyi Allah'tan beklerken ve aslında aklımız sıra Allah'ı kandırmaya cüret ederken el oğlu boş durmuyor!
Dün Kuzey Kore 1.000 km menzilli füze denemesi yapıyor.
Bugün Rusya 1.000 km mesafeden havadan attığı füze ile Suriye'deki hedefleri vuruyor.
Ve iki gün sonra G20.
Yirminin Biri olarak biz kaç Km den füze atıyoruz?
15 senedir bir türlü üretemediğimiz aslında motoru hariç yerli ve milli olacak otomobilimizin menzili ne? Ürettik de menzili kaldı.
Ortak olduğumuz F35 ler, F16 lar gibi füzesine kadar ABD ve İsrail'e mi bağlı olacak? Yani kendi füzemizi bu uçaklarda kullanamayacağız değil mi?
Dün Kübalı milletvekili ağlaya ağlaya Filistin için zorla (helal olsun) herkesi ayağa kaldırıp saygı duruşunda bulundururken Büyük Türkiye ve Dünya Lideri diyen övünen bizler hangi başarılı eylemdeydik?
Müslümanız ya İslam Birliğinin lideriyiz ya Osmanlı Torunuyuz ya Kabe etrafında ecdadımızın Kalesi yıkılıp yerine arşa uzanan oteller yapılırken neredeydiniz Eyy Müslümanlar?
Ve hala neredesiniz?
15 Temmuz'u adeta anmadan çıkarıp karnaval haline getirerek neyi amaçlıyorsunuz? 29 Ekim'i gölgede bırakmayı mı?
Ülke şu an dibe vurmuş durumda.
Cumhurbaşkanının etrafındaki tüm danışman kadrosu bizzat kendi emri ile uzaklaştırılmalıdır.
Yine Cumhurbaşkanının talimatı ile derhal MİLLİ ve YERLİ bir TEKNOKRAT HÜKÜMET oluşturulmalı seçimlere kadar bu hükümet ülkeyi iç ve dış düşmanlara karşı sağ salim ekonomiyi de rayına koyarak sevk ve idare etmelidir.
Biz Büyük Türkiye Partisi olarak taşın altına elimizi de gövdemizi de koymaya hazırız.
Başta Sn. Genel Başkanımız Tevfik Diker Beyefendi olmak üzere tüm kadromuz donanımlı bir şekilde hazırdır.
G20'nin bize ders olması ve dönüşte fikirlerimizin dikkate alınması ve uygulanması dileği ile.
Kamuoyuna saygı ile arz olunur
Sabih Samur
Büyük Türkiye Partisi
Genel Başkan Yardımcısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder